Yeni sanayi ufukları, Bursa’da medikal üretim mümkün mü?
Bursa, Türkiye’nin sanayi tarihinde özel bir yere sahip. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren üretimin kalbi olan bu şehir, tekstil ve otomotivde bir marka hâline geldi. Ancak bugün tablo biraz farklı. Tekstil, eski günlerdeki canlılığını kaybetti; otomotiv ve yan sanayi ise küresel dalgalanmalar, artan maliyetler ve rekabet baskısıyla zorlu bir süreçten geçiyor.
Peki, üretim kültürünü genlerine işlemiş bu şehir, geleceğin sektörlerinde yeniden bir başarı hikayesi yazabilir mi?
Bu sorunun yanıtı, medikal sanayide gizli olabilir.
Sağlık sektörü, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla büyüyor. Pandemiyle birlikte yerli üretimin önemi bir kez daha anlaşıldı. Maskeden solunum cihazına, tıbbi tekstilden cerrahi ekipmana kadar birçok ürünün ülke içinde üretilebilmesi, stratejik bir güç haline geldi. Bursa ise, üretim disiplini ve altyapısı ile bu dönüşüm için biçilmiş kaftan.
Bursa’nın tekstil mirası, medikal tekstil için büyük bir avantaj. Antibakteriyel kumaşlar, cerrahi örtüler, hastane tekstilleri gibi ürünlerde şehrin tecrübesi rahatlıkla değerlendirilebilir. Otomotiv ve yan sanayideki hassas üretim kültürü de, medikal cihaz ve ekipman üretimine kolaylıkla uyarlanabilir. CNC işleme, plastik enjeksiyon, metal parça üretimi gibi alanlarda Bursa’nın yıllara dayanan bilgi birikimi, bu yeni sektöre güçlü bir zemin sunuyor.
Elbette, medikal sektörün kendine has zorlukları var. Üretim sadece teknik değil, aynı zamanda etik ve regülasyon açısından da titizlik gerektiriyor. Ancak Bursa gibi kaliteden ödün vermeyen bir sanayi şehri için bu süreç, caydırıcı değil—tam tersine bir kalite garantisi olabilir. Avrupa standartlarında üretim yapan firmalar, doğru yönlendirmelerle sağlık teknolojileri alanında da parlayabilir.
Üstelik Bursa’nın coğrafi konumu da bu dönüşümü destekliyor. İstanbul, Kocaeli, gibi üretim merkezlerine yakınlığı; liman ve karayolu bağlantıları; güçlü organize sanayi bölgeleriyle şehir, medikal kümelenme için hazır bir altyapıya sahip. Yeter ki bu potansiyel, doğru stratejiyle desteklensin.
Kamu, üniversite ve özel sektörün bir araya geldiği bir “Bursa Medikal Üretim Platformu” kurulabilir. Üniversiteler AR-GE desteği verir, kamu sertifikasyon süreçlerini hızlandırır, özel sektör ise yatırımını yapar. Böylece Bursa, sadece üretim değil, inovasyonun da merkezi hâline gelebilir.
Bu dönüşüm, sadece sanayi açısından değil; istihdam, ihracat ve ülke sağlığı açısından da büyük bir adım olur. Yerli üretimle ithalat azalır, dışa bağımlılık düşer, Türkiye kendi teknolojisini geliştirir.
Ve belki de o zaman Bursa, sanayi tarihinde yeni bir sayfa açar. Tekstilin ve otomotivin şehri olarak anılan Bursa, “sağlığın üretim üssü” unvanını da hak eder.
Çünkü bazen şehirler, geçmişlerinden değil; geleceğe cesurca baktıkları andan itibaren büyürler.
